1955’de Kadınların Kocalarına Nasıl Davranması Gerektiğine Söyleyen 6 Kural

İnsanların geçmişte nasıl yaşadıklarını öğrenmek çok etkileyici olabiliyor. Ancak bazı eski geleneklere günümüzdeki gözle baktığımızda bizleri şaşırtabiliyor.

1955’de kadınların, kocalarına nasıl davranması gerektiğiyle ilgili bir kitapçık çıkarılmış. Bu kitapçık Mayıs 1955’te ,bir kadının eşine nasıl davranması gerektiğini, kocasına ve çocuklarına nasıl iyi bir eş ve anne olabileceğini ayrıntılarıyla anlatıyor.

Günümüzde bu kuralları kabul etmek biraz zor diye düşünüyoruz. Bu kuralları okuduktan sonra ne düşündüğünüzü gerçekten merak ediyoruz.

1.) Akşam yemeğini hazırlayın.

Kocanızın işten eve dönüşüne lezzetli bir yemek hazırlamak için bir önceki geceden plan yapın. Bu, onun hakkında düşündüğünüzü ve ihtiyaçları hakkında endişelendiğinizi bilmesini sağlayacaktır. Erkeklerin çoğu eve geldiklerinde açtır ve iyi bir yemek (özellikle en sevdiği yemek) beklentisi, ihtiyaç duyulan sıcak karşılamanın bir parçasıdır.

2.) Kendinizi kocanıza hazırlayın.

Dinlenmek için 15 dakikanızı ayırın, böylece o geldiğinde tazeleneceksiniz. Makyajınızı yapın, saçınıza bir kurdele koyun ve canlı görünün. O bu sayede işteki bıkkınlığını unutup kendini size bırakacaktır.

3.) Ortalığı toplayın

Kocanız gelmeden hemen önce evin salonuna son bir göz atın. Kitapları, oyuncakları, kağıtları ortalıktan toplayın ve ardından masaların üzerine bir toz bezi ile geçin.

4.) Çocukları hazırlayın.

Çocukların ellerini ve yüzlerini (küçüklerse) yıkamak, saçlarını taramak ve gerekirse kıyafetlerini değiştirmek için birkaç dakika ayırın. Çocuklar küçük hazinelerdir ve kocanız, onların bu rolü oynamasını görmek ister. Tüm gürültüyü en aza indirin. Geldiğinde, çamaşır makinesinin, kurutucunun gürültüsünü ortadan kaldırın. Çocukları sessiz olmaya teşvik etmeye çalışın.

5.) Kocanızı gördüğünüzde sevinin.

Kocanızı sıcak bir gülümsemeyle karşılayın ve onu memnun etme arzunuzda olun. Kocanızı dinleyin. Ona söylemeniz gereken bir düzine önemli şey olabilir, ancak bu eve gelir gelmez olmamalı. Önce onun konuşmasına izin verin.

6.) Huzur

Evinizin, kocanızın beden ve ruh olarak kendini yenileyebileceği bir yer olarak görmesini sağlamaya çalışın.

7.) Akşam yemeğine geç kalmışsa

Akşam yemeğine geç kalmışsa veya bütün gece işte kalsa bile şikayet etmeyin. Bu durumu, o gün yaşadıklarına ek olarak bir de siz büyütmeyin.Onu rahat ettirin. Rahat bir sandalyede arkasına yaslanmasını veya yatak odasına uzanmasını sağlayın. Onun için soğuk veya ılık bir içecek hazırlayın. Yastığını düzenleyin ve çoraplarını çıkarmayı teklif edin. Alçak, yatıştırıcı ve hoş bir sesle konuşun.

8.) İyi bir eş her zaman yerini bilir.

Ona eylemleri hakkında sık boğaz etmeyin veya dürüstlük konusundaki yargısını sorgulamayın. Unutmayın, o evin reisidir ve bu nedenle iradesini her zaman adalet ve doğrulukla yerine getirecektir.

Peki ya siz? 1950’lerdeki bu ev hanımı kurallarına şuan uyabilir misiniz? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?